İnegöl spor’da gelecekle ilgili belirsizlik rahatsız verici boyuta ulaşmış durumda. Sezona güzel beklentiler ile girilmesine rağmen, haftalar ilerledikçe futbolcuların performans olarak düşük seviyede futbol oynamaları, göreve gelen ve ayrılan her iki teknik direktörün takımın gelişmesi yönünde katkı sağlayamamaları sonuçlara bire bir etki ederken, ilk yarının bitimine 6 maç kala düşme hattına kadar gerilemiş bir İnegöl spor’u izlemek herkese büyük bir rahatsızlık vermekte.

Bu günlere gelinmesine neden olanların başında öncelikle yönetimin yaptığı yanlış oyuncu tercihleridir. İkincisi teknik direktör seçimlerinde yapılan yanlışlar Bugün hepimize rahatsızlık veren durumun yaşanmasında önemli rol oynamaktadır.13 yeni transfer ile birlikte alt yapıdan yetişen gençlerin geçtiğimiz sezon olduğu gibi bu sezonda A kadro’da şans verilen oyuncular ile birlikte oluşan lig kadrosunun tamamının sahada bir türlü yükselmeyen performansları ve sergiledikleri mücadelelerin maç kazanmaya yetmemesi nedeniyle vasat bir takım ortaya çıkması. Rakiplerin kolay puan alabileceği bir takım görünümde olmasının beraberinde önemli puan kayıplarının yaşanmasına neden oldu.

 Tabiki bu kötü durumun yaşanmasında futbolcular kadar kısa aralıklarla görev yapan iki teknik direktörün başarısız durumlarını da eklememiz gerekiyor. Takımın başında çıktığı 4 maçta 2 puan alabilen teknik direktör Osman Özdemir ile erken bir ayrılığı getirmiş oldu.

Özdemir ayrılığının ardından, Altay’da ve Turgutlu spor’da şampiyonluk yaşamış olan teknik direktör Cüneyt Biçer’in takımın başına getirilmesi  ile açılan yeni sayfa iyi olunacağı beklentisi  çok geçmeden yerini,başarısız oyun ve başarısız skorlar erken bir ayrılığın  adeta yolunu açmış oldu.

Teknik direktör Cüneyt Biçer’in ilk kez takımın başında çıktığı Kocaeli spor karşısında 1-0’lık yenilgi ile maçın bitmesi hocanın ilk maçı olması nedeniyle normal görülmüştü, Haftalar birbirini takip ederken, başarılı olunacağı beklentisi hayalleri kısa sürede yerini moral bozan bir durumla karşı karşıya kalınmış oldu.

7 maçlık görev süresinde Biçer’in daha iyi olunacağı beklentisinin tam aksine, takımda gözle görülür bir gelişme olmaması, her maç sonrasında yaşanan önemli puan kayıpları takımın durumunun sürekli geriye gitmesi, kendisine duyulan güvenin yok olmasına neden oldu. Her maç sonrasında Teknik direktör Cüneyt Biçer’in yaşanan puan kayıplarına tatmin etmeyen açıklamaları kimse tarafından tatmin edici bulunmamasına rağmen, sabırla bir dahaki maçın skoru beklendi.

Düşünebiliyormuşsunuz, takım dinlenme ve maç ertelemeleri nedeniyle nerdeyse 1 ay maç yapmamış, Kahraman Maraş maçına çok daha iyi hazırlanmış bir şekilde sahaya çıkıp maçı kazanmasını beklediğimiz maç tam bir hayal kırıklığı içersinde sona erdi. İnegölspor’un beceremidiğini Kahraman Maraş takımı yaparak, 1-0  kazanan taraf oldu.Bu maçta yine  baş rolde yine teknik direktör Cüneyt Biçer vardı.

Oyundan aldığı ve çıkardığı oyuncular diğer maçlarda olduğu gibi bu maçta da tartışılması hoca ile oyuncu sıkıntısının var olduğu gözlemlenirken her şeyden önemli  asıl olan çok değerli 3 puanın kaybedilmiş olması çok daha önemli idi. Aslında bu maçın hemen ardından işi uzatmadan, takıma hiçbir katsısı olmayacağı anlaşılan  teknik direktör  Cüneyt Biçer ile  yolların ayrılması gerekiyordu.  Yönetimin bir maç daha bekleyip, teknik direktör ile ilgili kararını 1-0 yenilgi ile biten Erzincan yenilgisinin ardından ayrılık kararı alındı.

Takımı daha iyi noklara taşıyacağı ideası ile göreve getirilen, Cüneyt Biçer’in  takımın başında kaldığı 7 maçta 1 galibiyet,2 beraberlik ve 4 yenilginin karşılığında 5 puan toplaması  kötü bir karnesi olduğunu gösteriyor.Hoca ile ilgili tasarrufta daha fazlada sabredilemezdi.Ve yollar ayrıldı.

Yaşanan tüm bu gelişmelerin odağında olan Kani Ademoğlu başkanlığındaki yönetim kurulu bu aşamadan sonra teknik direktör konusunda nasıl nasıl bir yol izleyeceklerini bundan sonra hep birlikte göreceğiz. Gerek teknik direktör gerekse futbolcu transferlerinde  bugün yaşanan olumsuz durumdan sorumlu olan yönetimin bundan sonra hata yapma lüksü olmadığını hatırlatmak istiyorum. Bu nedenle takımın başına getirilecek teknik direktör konusunda en doğru secimi yapması için doğru hareket etmesi gerekiyor.

Bu arada bir iki günde bu sorunu çözümlensin beklentisinde değilim.İçerde oynanacak olan Trabzon Hekimoğlu maçı sonrasında yeni hoca kim olacaksa göreve başlaması gerekiyor.Son yılların en kritik bir dönemden geçmekte olan İnegöl spor’un 12 maç sonrasında topladığı 7 puan kesinlikle eksinin altında bir rakamdan ibarettir.

Bu yarıda oynanmamış 2 erteleme ile birlikte 6 maç daha var. İnegöl spor kalan 6 maçtan 10 veya 13 puan toplanması halinde ikinci yarıya ışık tutması söz konusu. Öncelik olarak takımı bütünleştirecek, oyuncuları daha iyi oynamaya yöneltecek, oynatacağı futbol ile beklenen sonuçların alınmasını sağlayacak hem bir ağbi hemde baba konumunda olabilecek bir teknik direktörün takımın başına getirilmesi halinde gelecek ile ilgili umut beklentimiz artacaktır.

Önemli olan ilk yarı tamamlandığında hedeflenen puana ulaşmış bir şekilde devre arasına girmek şu anda her şeyden önemli olan durum arz etmekte. Ocak ayında yaşanacak olan ara transfer döneminde zorunlu olarak yapılacak oyuncu transferleri umarım yaraya merhem olur. Olmazsa gerçektende isimiz çok zor. Yönetim ilk yarıda yaptığı hataları yapmayarak, takıma katkı sağlayacak doğru isimleri transfer etmesi gerekiyor.

Çarşamba günü gurubun idealı takımlarından  Hekimoğlu Trabzon ile oynanacak önemli maça yeni bir ruh yeni bir heyecanla çıkılarak  kazanan tarafın  İnegöl spor olması moral ve gelecek hesaplarının daha sağlıklı yapılabilmesini sağlayacaktır.Kimse yenilmez değildir.Çıkın oynayın ve maçı kazanmak için her şeyi yapın.İnegöl bunu sizden bekliyor.

SAYGILARIMLA