gaziantep escort
Bugun...


Hayati Alkış

facebook-paylas
HEYECANIN DORUĞU!
Tarih: 15-08-2023 10:55:00 Güncelleme: 15-08-2023 10:57:00


Ağustosun dördü, Cuma günüydü. Evlilikte tam 50 yılı doldurmuş ve ‘dalya’ demiştik. Bu önemli günü, anlamına yakışır biçimde kutlamak gerekiyordu. Bir gün önce, Mudaş’ta birlikte oturduğumuz arkadaşlarıma konuyu açtım. Kimisi Uludağ yolunda bir restoranı önerdi, kimisi Mudanya sahilinde romantik bir balık lokantasını… Hepsini tek tek dinleyip bir karara vardım. Günün anlam ve önemine yakışır biçimde, bahçede mangal yapacaktım. Hoş bir bilezik ile geceyi süslemek de iyi olurdu…
Önce, bankadan bir miktar nakit çektim. Doğruca eski hastane karşısındaki, önceden tanıştığım sarraf arkadaşımın işyerine yöneldim. Hediye bir bilezik seçip çantama koydum. Ödeme sırasında küçük bir terslik çıktı. Getirdiğim para yetmemişti. Arkadaşım: ‘Sonra ödersin’ dese de, benim içime sinmedi. ATM den para çekip geri döndüm. İçerisi kalabalıktı. Elimdeki el çantası ve para cüzdanını kapı girişindeki kanepenin üzerine bıraktım. Diğer müşterilerin arasından uzanarak “ Sefa, emaneti getirdim. Buyur!” diyerek, çantayı alıp çıktım.
Dışarısı çok sıcaktı. Bir an evvel otobüse binip Mudaş’a ulaşmak istiyordum. ATA Park içindeki bir banka oturduğum anda üzerimde bir eksiklik hissettim. Para cüzdanım kaybolmuştu.
Aynı olayın bir benzerini aylar önce de yaşamıştım. O zaman şansım yaver gitmiş, kayıp cüzdanımı bulan Recep Uygun isimli bir güzel yürekli insan, uzun araştırmalar sonunda bana ulaşıp sıkıntımı gidermişti. İşsiz olduğunu öğrendiğimde, kendisine yardımcı olabilmek için çok uğraştım ama başaramadım. Hala içimde bir eziklik olarak duruyor.
Hemen sarraf dükkanına döndüm. Bıraktığım kanepenin ne üstünde ne de altında cüzdan yoktu. Hemen ATM makinesine yöneldim ama orada da sonuç kötüydü. Cüzdanda birkaç bankanın kredi kartı ve kimliğim vardı. Önce bankalara gidip kartların iptalini sağladım. Ardından Emniyet müdürlüğünde tutanak düzenlettim.
Can sıkıntısı içinde, Emniyet’ten çıkıp otobüs durağına yönelmişken karşıma 40 yaşlarında bir kadın çıktı. Bir şeyler mırıldanarak para dileniyordu. Sinirle onu tersledim. Durağa geldim. Güneşin altında otobüs bekliyorum. Asabım hala çok bozuk. Bu defa da karşıma 50 yaşlarında kirli sakallı, hırpani kılıklı bir adam dikildi. Elli lira çorba parası istiyormuş. Ona da ayrı bir cevap bulmaya çalışırken otobüs geldi. Hızla kapıya yöneldim ama adam omuzuma yapıştı bir türlü bırakmıyor. Silkinerek kendimi kurtardım, aracın içine atladım. Yolda giderken bir taraftan da kendi kendime düşünüyorum; “Çorba parası derdine düşmüş olan bu adam, nerden bilecek bir saat önce benim kaybettiklerimi ve o sırada cebimde 5 kuruş para olmadığını!”
Aklıma, yıllar öncesinde yolda yürürken 1 paket sigara parası vermediği için bıçaklanarak katledilen Üzeyir Garih geldi. Sen koskoca Alarko gibi dünya çapında bir holdingin başı da olsan karşına ne olduğu belirsiz biri çıkar bir bıçak darbesiyle bütün dünyan yıkılıverir.
Günümüz Türkiye’sinde yaşanan ekonomik sıkıntıların her geçen gün derinleşerek bunalım haline gelmesi, yokluk ve yoksulluk içine düşen insanları ne hale getirdiğini bir saat içinde karşıma çıkan 2 örnekle yaşamıştım. Böylesi karşılaşmalar her zaman ve her yerde çoğumuzun başına gelebilir. Dikkatli ve tedbirli olmak gerekiyor.
Neyse gelelim olayın devamına… Biz yeniden hayata döndük. Biraz buruk da olsa, evimizde 50. Yıl kutlamamızı yaptık. “Aman canım, mala gelsin, cana gelmesin de!..” deyip birbirimizi teselli ettik.
Ertesi gün, Mudaş’tayız; oturuyoruz arkadaşlarla… Konumuz, kaybolan cüzdan... O arada, sarraf arkadaşımı bir defa daha aramam önerildi. Eğer kamera kontrolü yapılırsa, cüzdanı kimin bulduğu fark edilir diye düşündük. Hemen aradım. Sağ olsun yarım saat içinde dönüş yaptı. Cüzdan kanepe ile duvar arasına sıkışmış ama yere düşmediği için ben görememişim. “Hemen gel ağbi!” dedi. Sevindim. Vakit kaybetmeden gidip cüzdanı aldım. Oradan da Emniyete geçtim. Düzenlenen tutanağın yenisi yazıldı.
Çıktığımda ilk aklıma gelen, terslediğim kadın ile omuzuma yapışan adam oldu. “Keşke” dedim. O zavallılar şimdi karşıma çıkıverseler…


Bu yazı 3137 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
Henüz anket oluşturulmamış.
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI