gaziantep escort
Bugun...


Hayati Alkış

facebook-paylas
Eyvah Yine Geliyor!
Tarih: 02-07-2022 10:19:00 Güncelleme: 03-07-2022 19:31:00


Gün geçtikçe hayatımız zorlaşıyor. Yoğun iş temposu, trafik, gelir problemi ve gelecek kaygısı gerginliklerimizi alevlendiriyor. Biraz da küresel ısınma, çevre sorunları gibi konularda duyarlı isek yaşam enerjimiz inişe geçiveriyor. Bu olumsuzluklar içinde bizi en çok yoran insan ilişkileridir diyebiliriz.
Söz konusu insan olduğunda akan sular duruyor. İnsanı özetleyen bir formül yok. Bazen ne yaparsak yapalım aynı frekansı tutturamadığımız insanlarla karşılaşabiliyoruz. Onlara, mahallemizde, okulda, iş yerimizde daha da kötüsü evimizde rastlamak mümkün. Köşe bucak kaçtığımız, alttan alsak da kurtulamadığımız, tüm çözümlerimizi çözümsüz bırakan bu kişilerle ilişki kurmak oldukça sıkıntılı oluyor.
Bunlar ya mutsuzluktan besleniyorlar ya da ukalalıktan. Her iki durumda da çekilmez olduklarını söylemek yanlış olmaz. Kendilerini seven, sevmeyen herkesin sınırlarını zorlayan bu insanlara “Zor insan” denmesi de bu yüzdendir. Adeta olumlu enerjimizi emen vampir gibidirler. En iyisi, onları görünce “Eyvah yine geliyor!” diye uzaklaşmak belki de… Bu insanlarla sağlıklı ilişki kurabilmek çoğu zaman mümkün değildir. En iyisi onlardan olabildiğince uzak durmaktır. Polemiğe girmemek gerekir. Onları değiştirmeye çalışmak, boyun eğmelerini istemek ya da onlara boyun eğmek gibi davranışlar yanlıştır, işe yaramaz.
Her insanın olumsuz karakter özellikleri olabilir; bu normaldir. Zor olduğumuz anlamına gelmez.
Zor insanı kısaca tanımlayacak olursak düşünce ve davranışları nedeniyle ilişki kurmakta zorlanan kişiler diyebiliriz. Onları "Geçimsiz insan" olarak da nitelemek mümkündür. İnatçı, kaprisli, dinlemeyi bilmeyen, sabit fikirli diye de detaylandırabiliriz.
Zor insan tipleri her zaman her yerde farklı kimliklerle karşımıza çıkabilir. Örneğin; gece yarısı çamaşır makinası çalıştıran komşu, sürekli yakınan bir eş, hastalık hastası bir akraba, banka sırasında öne geçmeye çalışan bir müşteri, yerli yersiz arayan bir arkadaş gibi...
* * *
Zor insan tiplerini aşağıdaki başlıklarda gruplandırmak mümkündür.
Asabi ve agrasifler: Her şeye çabuk sinirlenirler. Karşılaştıkları olumsuzluklara saldırganlaşırlar. Rencide etmekten kaçınmazlar.
Mağdurlar: Sorumluluk almaktan kaçarlar. Başlarına gelen en basit olayları bile dramatize ederler. Kendilerine acındırmaya bayılırlar.
Çok bilmişler, bilmiş geçinenler: Bilsin bilmesin her konuda fikirleri vardır. Daha da kötüsü fikirlerini savunmaktan asla vaz geçmezler. Hatalarını kabul etmezler. Her şeyi yapabildiklerini iddia ederler.
Ukalalar: Her şeyin en iyisini onlar bilir. Kendilerini herkesten üstün görürler. Ne söylesek çürütmeye odaklanırlar, kontrolcüdürler. Bu kişilerle inatlaşmak deveye hendek atlatmaya benzer. En iyisi onlara danışıp görüşlerini almaktır. O zaman en az zararla çıkabilirsiniz.
Pasif agrasifler: Temelinde suçlanma duygusu yatar. Özgüvenli şekilde kendilerini ifade edemezler. İsteklerini, ihtiyaçlarını ve duygularını ima yoluyla ifade ederler. Agrasif düşüncelerini olumsuz şekilde dışa vururlar.
Memnuniyetsizler: Kimseye güvenmezler. Bu nedenle sürekli başkalarını suçlarlar. Yapılan hiçbir şeyden memnun olmazlar.
Dalga geçip aşağılayanlar: Eksikliklerinin ve komplekslerinin üzerini örtmek isterler. Bunun için karşılarındaki kişinin eksikliklerini bulup her fırsatta dile getirirler.
* * *
Zor insanlar sınırları ihlal etmekten zevk alırlar. Hele ki yönetici pozisyonundaysalar; geçmiş olsun. Ne söylerseniz söyleyin zor olduklarını kabul etmezler. Karşısındaki kişilerin duygu ve düşüncelerini dikkate almazlar. Kin tutarlar, şüphecidirler, öfkelerini kontrol edemezler.
Bu tarz insanlarla ilişkiye devam etmek eziyete dönüşebilir. En kötüsü eşimiz, annemiz, babamız, patronumuz ya da çocuğumuzun zor insan olmasıdır. Sınırlarınızı koyabilir ve sabredebilirseniz en az hasarla kurtulursunuz.
Zor insanla tartışmak yerine onları mutlu olacakları konulara yöneltebiliriz. “Peki ne yapmamı istersin? Sence nasıl davranmalıyım?” gibi sorular onları düşünmeye sevk edecektir. Özellikle kırmızı çizgilerimizi dürüst ve açık şekilde ifade ederek sınırlarımızı belirlemek de işe yarayabilir.


Bu yazı 6129 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
Henüz anket oluşturulmamış.
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI