gaziantep escort
Bugun...


M.Hanefi Yıldırım

facebook-paylas
TBMM ve BEN
Tarih: 11-12-2023 18:39:00 Güncelleme: 14-12-2023 03:38:00


Türkiye Büyük Millet Meclisine gitmeyeli yıllar oldu. Ne zaman ki bir basın mensubu olarak elimizi kolumuzu sallayarak girdiğimiz, halkın meclisi diye tarif ettiğimiz TBMM’ye davetle içeri girilmeye başlandı “kula mihnet eylemem” diyerek, meclise gitmeme kararı aldım. 

“tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış” misali yıllarca meclisin kapısını çalmadım. Sanki onun da çok umurundaymış gibi. 

Yazmış olduğum Lafın sırası adını verdiğim kitabımı Bursa Milletvekilimiz Ayhan Salman’a meclisteki makamında takdim etme gibi bir düşüncem olunca, Meclis’e gitmeye karar verdim.

Benim karar vermemle bu iş bitti mi? Hayır. 

Milletvekili Ayhan Salman’ın danışmanı benim de çok sevdiğim dürüst, ilkeli, üstlenmiş olduğu görevi hakkaniyetle yapan, çalışmış olduğu kurum ve kişi adına adeta sır küpü, her yönü ile başarılı, adam gibi adam, dostum, arkadaşım Gökhan Yüksel’e konuyu açtım. 

Vekille görüştükten sonra bana randevu verildi, nizamiye’ye ismim kayıt ettirildi ve nihayet Milletvekillerinin bulunduğu binadan içeri girdim. 

Halkın meclisi denilen yere gitmek bu kadar zor olmamalı, davetle gidilmemeli diye düşündüm. 

Sanırım birileri “burası Ali babanın çiftliği mi her gelen elini kolunu sallayıp içeri girecek “ diye düşünmüş olmalı ki, böyle bir “Yassağ” konmuş. Tanıdık bir vekil olmadığı sürece meclise girmek derdini anlatmak mümkün değil. 

Prosedür bu ise ve meclise de girmek istiyorsan kurallara uyacaksın. Hepsi bu. 

80 li 90 lı 2000 li yıllarda ayda en az birkaç kez eş dost ziyaretinde bulunduğum meclise, uzun bir süreden beri gitmediğim ve de vekiller için yeni yapılan binaya ikinci kez gittiğimden olsa gerek, biraz olsun acemilik çektim. Sağa sola baktım, tanıdık, aşına yüz aradım. 

Nerdeee, bizden iş bitmiş, bizim neslin çoğu ebedi istirahatgahında, ben ise meclis koridorlarında. 

Ve nihayet Milletvekilimiz Ayhan Salman’ın odasındayım. Danışmanları Vedat ve Gökhan beyin karşılamalarından sonra makama alındım. 

Güzel, havadar, küçük ama sevimli bir yer. Odadaki hat ve ayetler insanın içini ısıtıyor. Birde sizi karşılayan insan güler yüzlü, samimi ve hoş sohbet biri ise, insan kendini evindeymiş gibi hissediyor. Sıcak bir karşılamadan sonra çay, kahve faslı, kitap takdimi ve derken sıra gündemin en önemli maddesini konuşmaya geldi. 

Kendisinden birkaç kulis bilgisi alırım düşüncesiyle İnegöl’ün ve Bursa’nın adaylarının kimler olabileceğini sordum. 

Tebessüm etti. İnegöl’den başkanlık için 10 aday müracaat etmiş, siz bu isimleri ikiye indirebilir misiniz, aday gösterilme ihtimali yüksek iki isim verir misiniz dedim. Siyasetin her kademesinde görev alan, adım adım hazmederek zirveye çıkan, çiçeği burnunda Milletvekili Salman, usta bir manevrayla “Nihai kararı Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan verecek, bu aşamada benim bir isim vermem doğru olmaz. 

Aday adaylığı için müracaat eden arkadaşların hepsi yetenekli ve kabiliyetli. 

Cumhurbaşkanımız kimi gösterirse diğer aday adayı arkadaşlarımızla adayı destekler ve yolumuza devam ederiz” dedi. 

Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar, onunda gönlünden geçen birileri vardır elbette. Bu cevaptan sonra ısrarcı olmanın gereği yok dedim. 

Bu sefer Büyükşehir de Aktaş’ın şansı nedir diye sordum. 

Yutkundu.

 “Hayırlısı ne ise o olsun inşallah” dedi ve devam etti. “Biz Alinur Beyle arkadaşız, dostuz. Hakkında bir fikir beyan etmeye kalksam hemen önüme bu özelliklerimiz ve İnegöllü olmamız konacak. Bu nedenle herkese eşit mesafede durmalıyım. Eğer Alinur Başkanla daha evvel bir dostluğumuz olmasaydı ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde kendisini tanımış olsaydım, o zaman durum çok farklı olurdu. 

Çünkü onun hakkında ki fikrimi rahatlıkla söyleyebilirdim. Aktaş çok çalışkan, her zaman halkla iç içe olan biri. Bursa’mız için hayırlısı ne olacaksa, Mevla onu nasip etsin.” 

Açık söylemem gerekirse Ayhan Salman’la hiç bu kadar samimi bir ortam içerisinde uzun süre sohbet etme fırsatı bulmamıştım. Kendisi hakkında edindiğim intibam; söylediği her kelimeyi ölçeler, biçerek ve düşünerek söyleyen, boş ve anlamsız sözler söylemeyen biri. Nazik, kibar, naif, bulunmuş olduğu makamın ağırlığını özümseyen ve fakat her yönü ile mütevazı bir kişi.

Doğrusu kendisiyle yakın temasım olmadığı için bugüne kadar şu an yazdıklarımın tam tersini düşünmüşümdür. 

Baktım ki buradan da ciddi bir kulis bilgisi çıkmayacak, bu seferde İnegöl ve Bursa’da bir türlü rayına girmeyen bazı aksaklıklara değindim. 

Hiç de boş değilmiş. Konulara vakıf, gözlerinde hizmet aşkının parıltısı, kafasında bir sürü proje. Konuşmalarından çıkardığım özet, önümüzdeki aylar ve yıllarda Bursa ve İnegöl için çok güzel işler yapılacak. 

Kendisinden izin almadığım için ayrıntılara girmeyeceğim. 

Şu kadarını söyleyeyim ki hangi konuyu açsam, dert yansam, nerede ise bütün konulara vakıf, eksik ve aksayan yönlerini biliyor. 

Sorunlar bilindikten sonra çözümü kolay olur. 

Makamdan ayrılırken göstermiş olduğu nezakete teşekkür ettim. 

Merdivenlerin basamaklarını inerken, bu adamdan iş çıkar, samimi, içten, gurur ve kibrin zerresi dahi üzerinde olmayan biri diye söylendim kendi kendime. 

Bu gözler nelere şahit olmadı ki, bir ilçe Belediye başkanının makamında otururken en az sekiz on kişinin önünde, elamanını çağırıp ayakkabısını sildiren, bir tören anında devlet memuru olan müdürü azarlayan, belediye başkanları ile sidik yarışına girerek buranın kralı benim edasıyla nefislerini yenemeyip ,“alçak dağları ben yarattım” düşüncesiyle Milletvekilliği yapan zavallıları gördüm. Ayhan Salman bu tiplere hiç benzemiyordu. Umarım yolunu şaşırmaz. İnegöl’ümüz ve Bursa’mıza gelecek hizmetler adına beklentim büyük.



Bu yazı 6327 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
Henüz anket oluşturulmamış.
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI