Kent Konseylerinin vazifesi puslu havaları tercih edip siyaseten birilerine kapı aralamak değil, toplumun menfaati doğrultusunda şehrin gelişip büyümesine, uzlaşı kültürünü ön planda tutup katkı sağlamaktır.

Geçtiğimiz gün Nilüfer Kent Konseyi uhdesinde kurulmuş olan Kayapa’da çöplük istemiyoruz platformu, Büyükşehir Belediyesi önünde bir gurup CHP li ile birlikte, yapılması düşünülen çöplük alanını protesto etmek amacıyla bildiri okudu.

Bildirinin özünde sorunu çözmek değil, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı karalamak ve açık söylemek gerekirse yerel seçimler arifesinde siyaset yapmak, bağcıyı dövmek vardı.

Oysa Aktaş yıllar önce çuvaldızı kendine batırmış, olabilecek her türlü olumsuzluğu göz önüne alarak, şehrin doğusunda ilk kez İnegöl’de, doğup büyüdüğü yerde, katı atık entegre tesisi yaparak herkese örnek olmuştu.

Yani İnegöl’ün bir nevi fedakârlık yapmasına önderlik etmişti.

Şimdi de şehrin batı tarafında böyle bir ihtiyaç olunca, bütün araştırmalar neticesi en uygun yerin Kayapa bölgesi olduğu gerçeğiyle hareket edildi.

Ama gelin görün ki, kendi atıklarını dahi bölgelerinde istemeyen, bizden ırak olsun da nerede olursa olsun mantığıyla hareket eden sözüm ona sosyal demokratlar, bölgelerinde katı atık entegre tesisi istememekte ısrarlı. 

İlimin ve bilimin ışığında hareket ettiklerini iddia edenler, her nedense başkasına reva gördüklerini, kendileri için görmemekte.

Sosyal demokratlık bu olsa gerek. 

Varsın olsun, her şeye rağmen Aktaş icraatlarıyla şaşırtmaya devam edecek. Tıpkı şehri güzelleştirmek adına 63 yıldır devam eden saltanatı kaldırıp Belediye Başkanlarının oturdukları konutu yıkıp kendi evine taşındığı gibi.

Sosyal demokratlık, herkesi her kesimi kucaklamak demek, özveri ister, sevgi ister, aşk ister.

Bursa adına fedakârlık ister. Ben sosyal demokratım demekle sosyal demokrat olunmuyor, icraat ister.

Yapılan bu hareket sosyal demokrat geçinenlerin gerçek yüzlerini bir kez daha ortaya koymuştur.