gaziantep escort
Bugun...


Hayati Alkış

facebook-paylas
Bayram Pantolonu!
Tarih: 31-07-2021 11:23:00 Güncelleme: 31-07-2021 21:25:00


“Bizim çocukluğumuzda var yoktu, yok vardı. Kıtlık döneminde büyümüş anne babamız. Biz de onların çaresizlik dönemine denk geldik.
Ne istesek yok! Kendi kendimize çamurdan oyuncaklar yapmayı öğrendik… Kız kardeşim bebeklerini kendi dikti. Onun için bir şeyin kıymetini bilmek bizim neslimizde var.
Galiba bir Ramazan günüydü… babam dedi ki, “size pantolon getiriyim mi?” Biz 3 kardeş elimizi çenemize dayadık hayal kurmaya başladık. Şaka değil, annemizin evdeki eski giysilerden bozarak diktiği çiçekli pantolonla okula giderken, artık muhtarın oğlununki gibi şehirli pantolonu giyebileceğiz. Ben ilkokul 3’e gidiyorum. Küçük kardeşim bire gidiyor. En küçüğümüz Rafet de 6 yaşında…
O kadar hayal kuruyoruz ki…
Rafet sordu, “senin pantolonun ne renk olur?” Dedim “siyah!” “Keşke benimki mavi olsa!” “Niye” dedim. “Siz çiçekli donla okula gidiyorsunuz ya, seneye ben pantolonla gideceğim” diye hava attı.
Neyse, minibüs göründü bir toz kalkıyor, bizim ümidimiz o, beklentimiz o. babam paketleri açıyor bana bir kara pantolon kara önlük beyaz yaka birde siyah lastik. Diğer kardeşime de aynı bana aldıklarından almış.
O hevesle bekleyen bize hava atacak olan Rafet paketleri karıştırdı açtı baktı yok! Babama döndü umutla baktı “hani bana?” Dedi.
Babam “oğlum, sana bir dahaki bayrama alacam” dedi.
Kardeşim ağlaya ağlaya çıktı odadan. Babamın gözlerinden yaş süzüldü. Akşam sofrada hiçbirimiz konuşamıyoruz, sadece kardeşimin sesi geliyor. İçli içli ağlayan bir çocuk sesi…
Ben sabah okula gittim, geldiğimde kardeşim “ay ne güzel yakışmış bir kere giyebilir miyim?” dedi. Bende “olmaz toz edersin!” dedim. İkinci gün yalvardı vermedim üçüncü gün de vermedim. Dördüncü gün bana “sana çok güzel yakışıyor; ayağında da ayakkabı çok güzel duruyor belki bana da yakışır” dedi.
“Uzun gelir” dedim, “ucunu kıvırırım” dedi. “Toz edersin” dedim, “kilimin üstünde giyecem” dedi. “Aynanın karşında bir kere bakayım!” dedi. Ben “Yarın cuma okuldan gelince 5 dakika giyecen, toz etmeyecen” deyince sesini kesti.
Gece yatağa 4 kardeş uzandık beni dürttü. ”Caymadın demi? Ben uyuyamadım; yarın pantolon giyecem!” dedi. Sabah okula giderken o da kalktı, “bugün erken gel tamam mı, seni kapının eşiğinde bekliyecem” dedi.
Okula gittim 3. ders saati geldi, kapı açıldı müdür öğretmene bir şey söyledi; anlattığı şeyden olsa gerek rengi attı öğretmenin.
Bana, “Alişan yavrum kalk, eve gidiyorsun. Baban seni bekliyormuş” dedi.
Okuldan çıktım. Sokağın başına geldim kardeşim kapının başında bekleyecekti ya, yoktu. Avluya bir girdim; bütün köy bizim evde… Annem kendini yerden yere atıyor. “Rafet’i verin bana, yavrumu verin, yaralı kuzumu verin!”
Meğer, yaşlı bir amca traktörle bizim kapının önünden geçerken, çocuğu görmemiş ve kardeşim traktörün altında kalıp can vermiş.
Babam sevgiyi alamadığı için bize vermeyi bilemedi. Seviyordu gösteremiyordu. Bizi kucaklayamadı, bağrına basamadı.
O gün cenaze yıkandı; kefene koyarken “ben alacam!” dedi. Kardeşimi kucağına aldı ve dedi ki “Rafet ben seni mezara değil pazara götürüp pantolon alacaktım oğlum; hadi kalk seninle pazara gidelim!”
* * *
Yukarıda anlatılanlar gerçekten yaşanmış acı bir yaşam öyküsü müdür yoksa kulaktan kulağa yayılan masal mı bilmiyorum. Ancak ben çocukluk dönemini yokluklar içinde tamamlamış, gazete sayfalarından yumak yapılan toplarla sokak futbolu oynamış, babasının eski ceketinin terzide ters yüz ettirildiği kıyafetle ortaokul öğrenimi görmüş bir dönemin çocuğu olarak, ibretle değerlendirdim. Bu vesileyle, bayram günlerinde çocuklarına armağan almış ya da alamamış tüm anne babaların da geçmiş bayramını kutluyorum!


Bu yazı 3840 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
Henüz anket oluşturulmamış.
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI