Pandemi nedeniyle İnegöl Devlet Hastanesindeki yoğunluğu bildiğim ve sağlık çalışanlarının zorlu bir imtihandan geçtiklerini gördüğüm için, bir süredir, hastane hakkında yapılan şikayetleri yazmayı ertelemiştim.
Şikayetlerin ardı arkası kesilmeyince hastane dosyasını açmak farz oldu.
İnegöl Devlet hastanesinde aylardan beri ciddi manada bir birçok branşta doktor, hemşire ve hasta bakıcısına ihtiyaç vardır.
Kanser hastalarının İnegöl de tedavi görmeleri için kemoterapi merkezi açılmasını defalarca yazmamıza rağmen, bir arpa boyu mesafe yol alamadık, adeta kulaklar tıkalı, sesimizi duyan olmadı.
Bu ve buna benzer konuları ileriki günlerde ayrıntıları ile Hastane dosyası başlığı altında yazacak, kamuoyunun şikayet ve isteklerini dile getirmeye çalışacak, pandeminin arkasına sığınmamalarını hatırlatacağım.
Bugün ise sizlere iki önemli konuyu gündeme getirmek istiyorum.
Aylardan beri vatandaş şikayet ediyor, dert yanıyor, İnegöl Devlet hastanesine yakışıyor mu diye soruyor.
İlgililerin çok daha önemli işleri olmalı ki, bu şikayetler dikkate alınmıyor.
Bir kez de ben, bu sütundan haykırıyorum, Allah aşkına hasta odalarındaki refakatçi koltuklarının rezil durumu sizleri rahatsız etmiyor mu?
Bu kadar mı ilgisiz ve duyarsız oldunuz?
Mobilyanın merkezi olan bir yerde ki hastanenin refakatçi koltuklarının kullanılamaz halde olması, en basit izahı ile ihmaldir, basiretsizliktir.
Bir başka konu, diyaliz hastalarına hizmet veren servis aracının yetersiz olması ile ilgili.
Hastalar feryad ediyor, seslerini duyan yok.
Diyaliz hastalarına hizmet vermekte olan servis, uzak mesafelere giderek, Mezit, Mesudiye, Eymir, Yenice Müslüm, İhsaniye, Kurşunlu güzergahı üzerindeki hastaları aldığından, şehrin batı yakasında ki hastalar mağdur olmakta en az iki saat servisi beklemektedirler.
Diyaliz hastaları haftada iki veya üç kez diyalize girmekte ve dört saat diyaliz makinasına bağlı kalmakta.
Bu hastalarımız, diyalize gelirken veya diyalizden çıktıktan sonra hemen servislerine binip evlerine gitmeleri gerekirken, servis yetersizliğinden dolayı en az iki saat beklemeleri hangi vicdanla açıklanabilir.
Vakit kaybetmeden bir servis aracı daha devreye sokulması gerektiğini hastalar ve hasta yakınları ilgililere defalarca söyledikleri halde, ilgililerin duyarsız kalmaları üzücü ve düşündürücüdür.
Hastanenin bir servis aracı almaya gücü yetmiyor sa, hayırsever insanlar devreye sokulmalı, hastalarımızın bu sıkıntısına son verilmelidir.
Yeter ki insan iş yapmaya, sorunları çözmeye niyetli olsun. Gerisi kendiliğinden gelir.