Bugun...

İnsan düşünüyor kaygılanıyor, kaygıların giderilmesi için bir ses olmak istiyor!!

Tarih: 21-01-2021 12:40:00 Güncelleme: 22-01-2021 00:31:00

Kaygılar farklılıklar üzerine olsa da aslında birçok kaygı ortaktır.

Sağlık ortak kaygımızdır. Sağlık problemi kimden baş göstereceği hiç beli olmaz. Onun için sağlık Türkiye’de yaşayan bütün insanların ortak sorunudur. Pandemi sürecinde ülke gerçekten iyi yönetiliyor mu sorulmaya başlanmıştı ki; çelişkili veriler yerel yönetimler muhalefetin elinde olmasa bunu öğrenmemiz pek mümkün olamayacaktı, yâda şüphelerimizle kalacaktık. Şüphelerimizin de elbet karşılığı vardı İnegöl gibi bir yerde her gün birkaç tanıdık veya yakını kaybedince ortalama bir yüzde hesabı ile ülkede ki ölümlerin 40-45 olmadığını görebiliyorduk. Ancak bunu kanıtlamak resmi makamlarca ancak açıklanabilirdi nihayet öyle oldu. CHP li belediyelerin açıklamalarına karşın hükümete hiçbir yalanlama gelmedi. Gelmediği gibi tabloda net bir şekilde değişikliğe gidilerek birden bire ölüm sayıları iki yüzün üzerine çıktı.

Önce verileri doğru vermediler hatta hastalık bile AB’nin ödenek ayıracağız kararının hemen ertesinde gelmesi bile çok şaşırtmıştı bizi; oysa hastalıktan dolayı hükümeti kimse eleştirme niyetinde değildi. Muhalefette böyle bir basitlik içinde olamazdı. Olsa da karşılık göremezdi. Muhalefetin zor bir tabanı var iktidar partisi birçok şey denedi bu yüzde 49,5 e bir türlü diş geçiremedi yâda ikna edemedi. Daha doğrusu millik yerlilik uydurmalarına inanmıyorlar, çünkü bunun bir kılıf olduğunu farkındalar.

İktidar doğruları gizleyerek yıllarca o kadar başarı elde etti ki iktidarının yarısını bu algı yönetimlerine borçludur. En bariz örneği 7 Haziran 1 Kasım seçimleri arasında ki müthiş farklılık 2 ay önce iktidarı yitirmiş bir parti seçimi kabullenmeyip seçimi yenileyen apaçık hile yapan iktidara oylar dönüveriyor. ABD de Tramp da bunu yapmaya çalıştı ancak tutmadı. Çünkü orda hala Hâkimler var.

Hükümet yalancı çoban misali doğruları söylediğinde bile şüphe uyandırıyor. Geçmiş zamanda Ergenekon, Balyoz davaları HSYK, seçimleri, büyük şehir Yasası, Anayasa ve AHİM kararlarına uymama gerekçeleri son olarak Barolarla ilgili kararları tamamen centilmenliğin dışına çıkarak maç kazanma çabalarıdır.

Önceliğimiz olan sağlımız diğer konuları biraz geriye atsa da konuşmaya değer konular olmaya devam edecektir. En basit bir örnek Aşı 6 ay önce şu aşı bulunsa da insanlarımızı sevdiklerimizi Bir, bir kaybetmesek diyorduk. Müjdeli haberle dört bir yanda gelemeye başladı sağlık bakanı Almanya ile Çin ile anlaşmalar yaptık diye umut verdi. Bizler de tebrik ettik. Ancak gel gör ki söyledikleri hiçbir şeyi yapmadılar temenni dileklerini bizlere anlaşma gibi gösterdiler.

50 milyon 3 milyona düştü, alman aşısı varmı? yokmu? beli değil, var ise sadece zengin ve seçkinlere mi vuruluyor? Kocaman soru işareti? Onu geçtik ünlülerle devlet büyükleri ile kampanya yaptılar halk aşı vursun diye, halk karşı değil aşıya, zaten ortada karşı çıkacağı vurdurmayacağı aşı yok! Aşı olsun en az 40 milyon kişi sıraya girer. Ama ortada aşı yok.

Kılıçdaroğlunun hakkını teslime etmek gerekir, ben normal halk gibi sıram geldiğinde olacağım deyip medeni bir tavır sergilemeseydi, hiçbir şeyin farkında olmayacaktık.

Oysa devlet adamları o koltuklara halkın derdine derman olmaya çare olmak için varlardır. Eğer beceremiyorlarsa istifa ederler yerlerine daha iyi yapacak biri elbet gelir.

Son olarak ey cumhur ittifakı alevlere dalavereye ne gerek var siz gerçekleri söyleyin olması gerekeni yapın taktiri halka ondan sonra bırakın.

Bu yazı 1391 defa okunmuştur.