İnegöl halkının,  yüzde 60 70 oranında irintili olduğu mobilya sektöründe, son yıllarda bölgemizde yaşanan çatışmalar ve gerilim sonucunda mobilya sektörü büyük yara almıştır.

 Covid19 ile travma hali yaşayan sektör, ekonomik sorunlarla adeta felç geçiriyor.

 Son günlerde Suudi Arabistan’ın, Türk mallarının hepsine birden yasak getirmesi  şaşalı dostluk mesajları  verilen günleri unutturarak  gerçeklikten uzaklaşmış asıl yüzü ile adeta düşman bir ülke gibi davranmaktadır.

 Bir çoğumuzun aklına ilk olarak gelen soru ise Suudi kralın ölümünde dolayı hükümetimizin üç günlük yas  ilan etmesi, bayrakların yarıya indirmesiydi.

 Durumun ne kadar vahim ne kadar diplomasiden uzak tek kişilik saçma sapan karar olduğu apaçık ortadadır.

Bunun karşılığında sınır ötesi operasyonda otuz  askerimiz şehit düşerken hükümet aynı hassasiyeti gençlerimize bu halkın çocuklarına göstermemiştir.

İnegöl’de mobilya sektörünün en büyük handikabı ticaretimizin diğer ülkelere nazaran iyi olduğu sırasıyla  Mısır, Cezayir, Azerbaycan, Libya, Yunanistan, Rusya gibi ülkeler başta olmak üzere Afrika ülkeleri ile özel sektörün kendi becerilerinden  dolayı ürün satabilmektedir.

 Özelikle Cezayir ile hiç bir problemimiz yok iken diplomasinin yetersiz kaldığı için mobilyada gümrük vergilerine çok yüksek vergilerden dolayı artık Cezayir’e ürün göndermek hayal oldu. Oysa İnegöl Mobilyası’nın en iyi pazarlarında birisi idi Cezayir pazarı. Yetkililerden gerekli çalışmayı istişareyi tekrardan yapmalarını öneriyoruz. İnegöl iş insanlarının ekonomik buhranda biraz olsun rahatlamalarını sağlamaları gerekmektedir.

Libya’da  ne olduğunu anlamadığımız bir anda ikiye bölünen bir ülkede bulduk,  çok iyi ticaretin olduğu Libya  şu an çöp bile göndermediğimiz bir ülke.  Akdeniz komşumuz ile gelecekte nelerin olacağını hep birlikte göreceğiz.

Partimizin görüşü;  ülkelerin iç işlerine karışmamak, dostlukları kişilere bağlı olarak değil kalıcı dostlukları  ticari anlaşmalarla yapmaktır.

Mısır ile de  ticaret durmuş durumdadır. Diğer ülkeler açısından da hiç açıcı bir durum yoktur.

 Mobilya sektörü can çekişmektedir, verilen ekonomik destekler sadece durumu iyi olan şirketlere yapılmıştır, asıl ihtiyacı olan esnafa bu destekler asla verilmemektedir, bankalar zorda olan esnafa değil, kredi başvurusu yapana değil, ihtiyacı olamayana özel teklifler sunmuşlardır.

Bu ekonomik felçli durumda ülkede haliyle çeklerin senetlerin patladığı, ödenmediği, artık kimse kimsenin senedini hatta çekini  bile almadığı ekonomik buhrandan  geçmektekiyiz.

Son yapılan kalkan paketinin bu zor koşularda dertlere derman olacak bir durumu  yoktur. Her verilen desteklerin TL’nin döviz karşısında erimesinden dolayı  faydası olmamıştır. Kalkan paketini mızrağı yedikten sonra açıklamak ölüm döşeğinde olan birine makarna ikram etmek gibi bir şey!

Dövizin yükselmesi ile birlikte ihracat durduğu için döviz girdisi olamayan buna karşın döviz ile alınan birçok mobilya yan sanayi ürünlerinde olan; sünger,  kumaş, tutkal, vida, ray, polyester, tiner gibi boya malzemeleri her gün fiyat artışı göstermekte mobilyacımızın kar dönüşü olmamaktadır.

Perakende sektöründe ise yaprak kıpırdamıyor,  Ertuğrul gazi caddesi,  Mobilyum AVM ve İmotim AVM de olmak üzere iki aydır siftah yapmayan esnaflarımız var!  İki kez ertelenen modef mobilya fuarı umarız ki 5-10 Ekim’de yapılır mobilyacılarımıza bir nefes aldırır.